1 Mayıs 2013 Çarşamba

Pepe Escobar: FBI’ın Boston-Çeçenistan Saçmalığı


"Washington, Mübarek dönemi Mısır’ı, Bahreyn ve Uganda ile aynı sıralara katılmak üzere. Senatör Lindsay Graham’in şu çirkin çalışmasının ortaya koyduğu gibi, bugün 'anayurt savaş alanıdır'. O halde siz de düşman savaşçılarsınız."
Pepe Escobar

Asia Times

Boston bombalaması büyük bir geri tepmeydi. Bu kesin. Soru, ne türden geri tepme olduğu.  

Kötü gitmiş bir örtülü operasyon olabilir. Küresel teröristlere dönüşmüş eski “özgürlük savaşçılarından” – bu örnekte etnik Çeçenlerden – gelen bir geri tepme olabilir. Amerika Birleşik Devletlerinin Müslümanları hedef alan, onları Guantanamo'ya, Ebu Gureyb'e veya Bagram'a gönderen, onlara olağandışı muamele eden, yahut hedef alarak öldüren dış politikasının doğrudan geri tepmesi olabilir. 

Öngörülebilir bir şekilde FBI, bu üç seçenekten herhangi birini kabul etmiyor. 1980'lerdeki kokain çekilen Hollywood gecelerine layık tuhaf bir senaryoya sarılıyor: “özgürlüklerimizden nefret eden”, çünkü öyle olan, bir çift kötü adam.

Daha önce başka bir yerde bir anlamda bu makaleye giriş olarak yazdığım gibi, Tsaernev kardeşlerin hikâyesinde devasa delikler var. Şimdi aynı zamanda – anneleri sayesinde – Federal Araştırma Bürosu'nun büyük kardeş Tamerlan'ı en az beş yıldır izlediğini öğreniyoruz. Anne daha sonra CNN'den Piers Morgan'a verdiği röportajda, belirgin bir şekilde, “danışmanlık”tan bahsetti.

Eş zamanlı olarak FBI, 2011 başlarında bir “yabancı hükümetten” (yani Rusya'dan) Tamerlan'ı yakından izleme isteği aldığını kabul etmek zorunda kaldı. Göründüğü kadarıyla bunu yaptılar ve terörist faaliyet namına herhangi bir şey bulamadılar.  

Peki, sonra ne oldu? FBI'da IQ seviyesi 50'nin üzerinde olan birileri, değerli bir Çeçen-Amerikan varlığına erişim sağladıklarını fark etmiş olmalıdır. Bu yüzden Tamerlan, bir FBI muhbiri oldu. Geçmişteki pek çok kurban gibi, onunla oynayabilirlerdi.

Eğer bunu yapmadılarsa da, FBI müthiş bir beceriksizlikle suçlanabilir (bu da ilk olmayacaktır). Zira FBI'ın söylediği şey, ellerindeki elemanın bir bomba üzerinde çalıştığına, üzerinde test çalışması yaptığına, yahut Boston maratonuna şüpheli bir sırt çantası getirdiğine dair herhangi bir ipucuna ulaşmamış olduklarıdır. 

FBI'ın asla söyleyemeyeceği şey, Tamerlan'ı en son ne zaman izledikleri/kontrol ettikleri/rahatsız ettikleridir. Hatırlayın, Hızlı ve Öfkeli filmini andırır bir senaryoyla bir Suudi büyükelçisini öldürmeyi hedefleyen bir İranlı-Meksikalı komplosunu birkaç gün içinde açığa çıkardığını söyleyen FBI'dan bahsediyoruz.

Tamerlan, elbette FBI'ı atlatmış ve yollarca izlendikten/rahatsız edildikten sonra çift yönlü ajan olarak çalışmaya başlamış olabilir. Göründüğü kadarıyla ABD'den ayrılarak uzun bir süreliğine – Ocak-Temmuz 2012 – Rusya'ya gitti. Tam olarak ne yaptığını kimse bilmiyor, FBI muhtemelen orada terörist taktik eğitimi aldığını kanıtlamak isterdi. Hâlâ, eğer değerli bir elemanlarıysa, komşu Dağıstan'da Doku Umarov liderliğindeki Çeçen cihadçılara sızma görevi verilmiş olabilir.

1990'lardan beri Washington ve Çeçen küresel militanları arasındaki samimi ilişki için – ki bu ABD şirket medyasında tabu olan bir konudur - Sibel Edmonds'un kendi sitesinde yazdığı, hayretler içinde bırakan yazılara bakmak yeterlidir.

Bu oyun hakkında
 
FBI, ABD'ye ve bütün dünyaya zorlama “genç Çeçen şeytanlar” senaryosunu empoze edebilecek güce sahip. O halde alternatif, inanılabilir bir senaryo geliştirelim ve bunun bizi nereye götürdüğünü görelim.   

Bütünüyle Amerikanlaşmış ve birden bire, ağırlıklı olarak on-line şekilde cihadçı öğreti tarafından “özgürlüklerimize karşı” öfke aşılanmış iki kötü (yabancı) adam yerine, Boston'da olanlardan gerçekten yararlananın kim olduğuna bakalım.

Boston Globe gazetesi, maraton sırasında ortaya çıkan ve bomba kokusu alan köpeklerin de olduğu bir anti terör tatbikatı bilgisini “yok etmeye” zorlandı. Resim, FBI'ın adamı Tamerlan'ın tatbikatın parçası olduğunu gösteriyor. Kendisi çetin bir adam olsa da, işbirliği yapmaması halinde ailesi kolaylıkla tehdit edilebilirdi.

Bu yüzden Tamerlan'a, içinde sahte bir düdüklü tencere bombası bulunan siyah bir sırt çantası verildi ve bunu – tatbikatın prosedürlerinden biri olarak – belirlenmiş bir yere bırakması istendi. İşte bu noktada daha da dikkatli olmamız gerekir; bunun sadece bir tatbikat olarak mı düşünüldüğü yoksa bombanın patlamak üzere mi tasarlandığı konusunda kesin bir kanıtımız bulunmuyor.   

Çetin çocuk Tamerlan ile kolayca etkilenen kardeşi Dzhokhar gerçekten sorumluydu (resimde FBI bulunmuyor). Bu kadar planlamadan sonra bir acil kaçış yolu – yolculuk, pasaportlar, para, uçak biletleri – olması gerekirdi. Hiçbir şey yoktu. Dzhokhar okula gitti, spor salonunda çalıştı, sosyal faaliyetlere girişti, Twitter mesajları attı.

Kardeşlerin bombaları bıraktığına dair kesinlikle bir tanıklık yok. Bunu yaptılar çünkü FBI öyle söylüyor. Ve bu noktadan itibaren, çok sayıda boşluk ortaya çıkıyor. Bir benzin istasyonunda bir Mercedes çaldılar ve sürücünün gitmesine izin verdiler – ona maraton bombacıları olduklarını söylemeden. Dzhokhar ve Mercedes büyük bir silahlı çatışmadan kaçmayı, büyük bir polis saldırısını atlatmayı başardı – fakat Mercedes, vücudu patlayıcılarla dolu Tamerlan'ı ezdi. Dzhokhar arkasında kan izi bıraktı, fakat köpekler izini bulamadı. 

Bundan sonra bir sıkıyönetim denemesine girişildi; kaçan bir genç nedeniyle koca bir şehir, devasa bir maliyetle, tamamen susturuldu. İzle Amerika, her şey daha yeni başlıyor. 

Kesin olan şey Tsarnaev kardeşlerin cihadçı olmadığıdır, sadece Murdoch'un kaba medya bağımlıları bunu iddia edecektir. Gayet iyi hazırlanmış ve Kafkas Emirliği İslam ayaklanması olarak bilinen şeyin temsilcisi olan bu cihadçı websitesine bakın. Örneğin burada çok iyi sorular soruyorlar. Ve bu kardeşlerin pişmiş cihadçıları olarak betimlenmesini tepeden tırnağa çürütüyorlar.
 
Herşeyi bilen Craft
 
Sanayileşmiş Batı'da, The Craft kadar fena bir paramiliter takım pek azdır. Craft, bu oyunun sorumlusuydu. Onların sembolü, The Punisher'daki Marvel karakterinden farkı olmayan bir kafatasıdır. Sloganı ürkütücü: “Annenizin size ne anlattığı önemli değil, şiddet sorunları çözer”. ABD şirket medyası, bir medya karartmasına giderek, maraton alanına akın eden Craft üyelerinin izlerini bütünüyle sildi.  

Alternatif medya ise sinmedi. Burada çatışma kıyafetleri, siyah sırt çantaları, taktik teçhizatlar ve hatta radyasyon detektörleriyle Craft üyelerinin maraton alanında bulunduğunu gösteren yığınla fotoğraf bulmak mümkün. O halde FBI'ın buna tepkisi ne oldu? Mutlak bir sansür oldu. “Diğer fotoğraflar inandırıcı görülmeyeceği için” sadece Tsaernev kardeşleri gösteren fotoğraf ve görüntüler dışında tam bir fotoğraf sansürüne gidildi. Craft'e dokunulamaz.

Sorun şu ki, bu senaryoda Craft'e değen her şey rahatsız ediyor. 1) Görünmezlikleri – şirket medyası FBI'a koyun gibi boyun eğiyor ve onlardan kesinlikle bahsetmiyor bile. 2) Onların 'güvenlik' uzmanlığı – paralı askerler ordunuza bir servet ödeniyor ve yüksek teknolojili teçhizatlarla donatılmış hiper eğitimli çetin adamlarınız, bir çift amatör bombacıyı bulamıyor. 3) Bunun, Craft tarafından üretilmiş bir kara operasyon olabileceği şeklindeki çirkin olasılık.

Eğer Marvel çizgi romanlarına değil, gerçekliğe bakacaksak, Boston bombalamasına dair bütün kanıtlar, tehlikeli El Kaide kolları galaksisinin çalışma tarzına çok yakın bir şeylere işaret ediyor. Kardeşlerin geçmişi ve davranışları hakkında toplanan kanıtlar – askeri veya sabotajla geçen bir geçmişleri yoktur – temelinde, bunu kendi başlarına yapabilecek kadar deneyimli de olmadıkları anlaşılmaktadır. Fakat daha sonradan bir çift şamar oğlanının üstüne yıkılan klasik bir El Kaide operasyonunu öngörmek bütünüyle anlamlıdır – böyle bir şeyi Craft, en azından teorik olarak tasarlayabilirdi. 

Ve işte gerçekçi bir senaryonun bizi getirdiği yer burasıdır: bir FBI/Craft yanıltma harekâtı. Bu, 1) fena halde yanlış gitmiş olabilir ve bu yüzden birkaç saat içinde kurban edilecek iki günah keçisi bulmak gerekmiş olabilir; veya 2) daha korkunç ihtimalle bu, tam olarak aynı sonuçları – ABD sivil yaşamının şimdi neredeyse tamamlanmış askerileşmesini daha da ileri götürmeyi – getirecek şekilde bir tuzak olarak tasarlanmış olabilir. 
 
Bu, kanlı bir tehlikenin habercisi. Hukuk devletinin son kalıntıları da ortadan kalkıyor – iki partinin üyelerinden oluşan bir heyet, George W Bush'un seçkin memurlarının hepsinin tartışmasız bir şekilde işkenceye bulaştığını ve bu işkencenin, herhangi bir terör komplosunu engellemeyi sağlamadığında bile sistematik olduğunu ortaya çıkardı.  
 
Washington, Mübarek dönemi Mısır'ı, Bahreyn ve Uganda ile aynı sıralara katılmak üzere. Senatör Lindsay Graham'in şu çirkin çalışmasının ortaya koyduğu gibi, bugün ''anayurt savaş alanıdır''. O halde siz de düşman savaşçılarsınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder