Bülent Arınç, dizilerde alkollü sahnelerin çok fazla olduğunu savunarak gerekirse yasaklama yoluna gidebilecekleri sinyali verdi. Arınç, okul dizilerinden de çok rahatsız olduğunu açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, RTÜK’ün kuruluşunun 19. yıl dönümü dolayısıyla kurumun toplantı salonunda düzenlenen törende konuştu. Arınç'ın konuşması televizyon dizileri için verilmiş bir "fetva" tonlaması taşırken, "Mutlaka yasaklayıcı tedbir gerekiyorsa ben şahsen bunu TBMM'de toplumsal bir talep olduğu takdirde gerçekleştirmeyi de kendime vazife bilirim" diyen Arınç olası yasaklamalar için de şimdiden işaret verdi.
"Alkol buzlanmadığı için sıradan içki haline geldi"
Televizyon programlarında sigara konusunda gösterilen hassasiyetin, alkol ve benzeri ürünlerde gösterilmediğini savunan Arınç, şunları kaydetti:
Televizyon programlarında sigara konusunda gösterilen hassasiyetin, alkol ve benzeri ürünlerde gösterilmediğini savunan Arınç, şunları kaydetti:
"Alkol de sigara gibi gençlerimize, insanımıza zararı olan bir üründür. Buna rağmen her akşam yayınlanan dizilerde, sigaranın yerini bol bol alkol şişeleri alıyor. Alkol reklamı yasak olmasına rağmen, dizilerin çoğunda alkol buzlanmadığı için sıradan tüketilen bir içecek haline geldi. Son haftalarda yayınlanan bir ankete göre vatandaşlarımız, yüzde 80'in üzerinde oranla 'Alkol içmiyorum' demesine rağmen, özellikle dizilerimizde alkol sanki her ailenin evinin bir parçasıymış gibi gösteriliyor. Dizilerimizde, aile sofralarında alkolün sıradanlaştırılması, sigaranın zararlarını anlattığımız bir ortamda başka bir zararlı ürün sorununun da oluşmasına yol açıyor."
"Kadehe elini sürmesi, şişeyle arkadaş olması..."
Kapalı yerlerde sigara içmenin yasaklanmasının Türkiye'yi örnek ülke haline getirdiğini savunan Arınç, sigaranın kötü bir alışkanlık olduğunu ve vücuda zararları bulunduğunu kaydederek şöyle konuştu:
Kapalı yerlerde sigara içmenin yasaklanmasının Türkiye'yi örnek ülke haline getirdiğini savunan Arınç, sigaranın kötü bir alışkanlık olduğunu ve vücuda zararları bulunduğunu kaydederek şöyle konuştu:
"Şüphesiz alkol de bunlardan birisi. Kapıyı açar açmaz insanın şişeye sarılması, merhaba dedikten sonra hemen elindeki kadehle içki sunması, hangi toplumun değerlerini gösteriyor veya neyi bize anlatmak istiyor. Toplumda ilgiyle takip edilen diziler var. Bu dizilerin arka planında başka unsurların yattığını da biliyoruz. Mesela çok meşhur birisinin, adeta o dizilerde insanın nefes almadan seyrettiği birilerinin sık sık alkole, kadehe elini sürmesi, şişeyle arkadaş olması, acaba o karakterin o dizide yaptığı rolle mi ilgilidir yoksa gizli sponsorların cebine doldurdukları parayla bizim reklamımızı yap demesiyle mi ilgilidir?"
"Yasaklamayı kendime vazife bilirim"
Arınç, "Mutlaka yasaklayıcı tedbir gerekiyorsa ben şahsen bunu TBMM'de toplumsal bir talep olduğu takdirde gerçekleştirmeyi de kendime vazife bilirim. Ben gençliğimizi, ailemizi seviyorum, onların vücutlarına, akıl ve dimağlarına zarar verecek bir şeyin önlenmesi gerektiğine toplum bizi iterse ve bu bir yasal düzenleme olacaksa buna da hazır olduğumuzu şahsen Bülent Arınç olarak, bu işte görevli bir bakan olarak da açıkça söylüyorum" ifadelerini kullandı.
Arınç, "Mutlaka yasaklayıcı tedbir gerekiyorsa ben şahsen bunu TBMM'de toplumsal bir talep olduğu takdirde gerçekleştirmeyi de kendime vazife bilirim. Ben gençliğimizi, ailemizi seviyorum, onların vücutlarına, akıl ve dimağlarına zarar verecek bir şeyin önlenmesi gerektiğine toplum bizi iterse ve bu bir yasal düzenleme olacaksa buna da hazır olduğumuzu şahsen Bülent Arınç olarak, bu işte görevli bir bakan olarak da açıkça söylüyorum" ifadelerini kullandı.
Arınç'a göre kötülük dizilerden yayılıyor
Arınç'ın bir diğer hedefi de televizyonlarda yayınlanan okul dizileriydi. "Bu okul dizilerindeki öğrenciler öğrenci midir, erkeğiyle kızıyla bunların kıyafetleri bir öğrenci kıyafeti midir, konuştukları öğrenci dili midir, öğrenci ile öğretmen arasındaki ilişkiler Türkiye'de bildiğimiz nitelikte midir?" diyen Arınç, "Hangi entrika, hangi çekememezlik, hangi saç baş, hangi sevgiliyi paylaşamama, hangi birbirini şişleyecek noktada birbirlerine arkadaş beğenmek, bu dizilerde verilmek istenen nedir Allah aşkına? Gençliğin heyecanını, gençliğin sevgisini, aşkını, böylesine kötü rol modellerle ortaya koyma çabalarında şahsen bir kötülük hissediyorum" diye konuştu.
Arınç'ın bir diğer hedefi de televizyonlarda yayınlanan okul dizileriydi. "Bu okul dizilerindeki öğrenciler öğrenci midir, erkeğiyle kızıyla bunların kıyafetleri bir öğrenci kıyafeti midir, konuştukları öğrenci dili midir, öğrenci ile öğretmen arasındaki ilişkiler Türkiye'de bildiğimiz nitelikte midir?" diyen Arınç, "Hangi entrika, hangi çekememezlik, hangi saç baş, hangi sevgiliyi paylaşamama, hangi birbirini şişleyecek noktada birbirlerine arkadaş beğenmek, bu dizilerde verilmek istenen nedir Allah aşkına? Gençliğin heyecanını, gençliğin sevgisini, aşkını, böylesine kötü rol modellerle ortaya koyma çabalarında şahsen bir kötülük hissediyorum" diye konuştu.
Arınç serbest kıyafeti unuttu
Sadece bu dizileri yapmak üzere kurulmuş televizyonlar olduğunu savunan arınç Arınç, şunları kaydetti:
Sadece bu dizileri yapmak üzere kurulmuş televizyonlar olduğunu savunan arınç Arınç, şunları kaydetti:
"Çocuklarımız kravatlarını affedersin göbeğinden bağlamaya çalışıyorsa, kedi kuyruğu gibi bir kravatı bir tarafına bağlamış durumdaysa, bizim dönemlerimizde Osman Yüksel Serdengeçti vardı, Antalya milletvekili, o hatırıma geliyor. Kravat bağlamazdı da 'Kravat bağlamak mecburi' deyince göbeğine bağlamıştı. Bizim bu dizilerdeki gençlerimizin de boynunda kravata benzer bir şey var ama göbeğine doğru sarkmış, ne idüğü belirsiz bir şey.Bu öğrencinin kravat takması gerekiyorsa böyle mi takacak? Kızlarımızın eteklerinden, kıyafetlerinden bir öğrenci kıyafeti olduğunu anlayabilecek miyiz? Ama emin olun bu dizileri izleyenlerin hepsi okullarında bu şekilde giyinmeye çalışıyor. Aynı kelimeleri kullanmaya gayret etmeye çalışıyorlar. Sevginin, aşkın yerini günübirlik heyecanlar ve heveslerle tatmin etmeye çalışıyorlar."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder