2 Mayıs 2013 Perşembe

İslam Devrimi Dosyası -V-: Kapitalist Medyayla Mücadelesi


"Alternatif medya, çoğu zaman İran İslam Cumhuriyeti’ne muhalefet etmez, hatta kimi zaman İslam Devrimi ile siyasî birlik yapar. Bu medya kuruluşlarının internet sitelerinde yer alan kimi yazılar İslam Cumhuriyeti’nin siyasî tavrına paralellik gösterir."
İran İslam İnkılâbı'nın Kapitalizm Ürünü Medya ile Mücadelesi

Fars Haber Ajansı

Hâkim medya organları küresel kapitalist düzenin ürünüdür. Bu medyanın İran halkının İslam İnkılâbı ile çekişmesi hususî bir çekişmedir.

Son yıllarda kamuoyu “dördüncü güç” olarak kabul edilmiştir. Bu, devletlerin yasama, yürütme ve yargı erklerinin yanı sıra karar alma sürecinde gayri resmî bir güce sahip oldukları anlamına gelir. Bu güç de kamuoyudur.

Kamuoyunun yapılandırılması ve şekillendirilmesinde farklı unsurlar bir arada çalışır; ancak medya, günümüzde kamuoyunu şekillendiren en önemli araca dönüşmüştür. Medya yoluyla halkın genel anlayışı muhtelif olgularla şekillendirilir. Özellikle siyasî alanda kamuoyunun düşüncesi medya tarafından gündeme taşınan anlatılar üzerinden kurulur.

Başka bir deyişle medya, birbirinden bağımsız tasvirleri bir anlatıyı gündeme taşıyarak birbirine bağlar veya bir dizi siyasî tasviri birbiriyle ilişkilendirilemeyecek denli parçalara ayırır.

Bir açıdan medya uluslararası düzeyde iki kısma ayrılır: Medyanın bir kısmını “hâkim medya” oluşturur. Postmodern literatüre göre hâkim medya, siyasî, ekonomik, toplumsal ve kültürel alanlardaki egemen üst anlatıyı kurar. Medyanın ikinci kısmını ise “alternatif medya” grubu oluşturur ve bu medya hâkim üst anlatıyla çelişen anlatının peşine düşer.

Tarih boyunca bilgi ve gücün karşılıklı ilişkisini inceleyen Michel Foucault, gücün bir gerçek tasavvvuru yaydığı kanısındadır. Foucault'nun bu düşüncesini medyaya uyguladığımızda, güç ve nüfuz sahibi medyanın muhataplarının zihinlerinde bir gerçek tasavvuru, yani bir hâkim üst anlatı kurmaya çalıştığı sonucuna varırız.

Şimdi sorulması gereken şudur: Uluslararası medya karşısında İran İslam İnkılâbı'nın durumu nedir?

İran İslam İnkılâbı ve Hâkim Medya

Hâkim medya organları küresel kapitalist düzenin ürünüdür. Bu medyanın İran halkının İslam İnkılâbı ile çekişmesi hususî bir çekişmedir. İran İslam Cumhuriyeti, İslam İnkılâbı'ndan kaynaklanan bir siyasî düzen olması hasebiyle mevcut uluslararası yapıya uymayan sınır ötesi amaçlara sahiptir.

Başka bir deyişle, hâkim medyanın yolunu izlediği uluslararası hâkim üst anlatı, küresel gücün, kapitalist dünyanın metropol ülkelerinde ve bu ülkelerdeki güçlü ekonomik kuruluşların ve siyasî cenahların elinde toplandığına dayanır.

Uluslararası düzende güç belli kesimin elinde olduğundan gerçek onların öğrettiği şekilde sunulur. Dolayısıyla hâkim medya, küresel güçlerin üst anlatısını esas alır ve onların gerçek tasavvuru muhatapların zihnine işlenir.

Buna göre İran İslam İnkılâbı'nın uluslararası hâkim güç yapısıyla karşıtlığı doğal olarak hâkim medya ile ciddi karşıtlığı beraberinde getirir.

İslam İnkılâbı'nın neredeyse ilk aylarından itibaren, bilhassa Tahran'daki Amerika büyükelçiliğinin kuşatılmasından sonra hâkim medyanın İran İslam Cumhuriyeti'ne muhalefeti başlamış ve karşılıklı muhalefet bugüne dek sürmüştür.

BBC, CNN, Fox News, NBC, Reuters, Associated Press, Fransız ve Alman haber ajansları, Deutsche Welle, Amerika'nın Sesi vb. hâkim medya organlarını bilenler, bu haber ajanslarının İran karşıtı haber yayımlamadığı günlerin istisnaî günler olduğunu da bilirler.

Öte yandan bu medya organlarının birçoğu Farsça radyo ve uydu kanalları açarak İran İslam Cumhuriyeti'ni yıkmaya yönelik yayınlar yapmaktadırlar.

Buraya kadar yaptığımız açıklamalardan bu karşıtlığın birkaç ülkenin veya siyasetçinin İran İslam Cumhuriyeti'ne muhalefetinden kaynaklanmadığı anlaşılmış olmalıdır. Bu karşıtlık aslında tam manasıyla yapısal bir olgu sayılır.

İran İslam Cumhuriyeti ve Alternatif Medya

Hâkim medyanın yanında, uluslararası kabullere muhalefet eden alternatif medya grupları da vardır. Neomarksist medya mevcut şartlarda bu medya gruplarına örnek verilebilir.

Amerika içinde yönetime en sert eleştirileri yönelten medya organlarıyla karşılaşırız. Alternet, Antiwar vb. medya kuruluşlarını alternatif medyaya örnek vermek mümkündür. Bununla beraber bu medya kuruluşlarının büyük çoğunluğu internet medyasıdır ve takipçilerinin sayısı çok fazla değildir.

Alternatif medya, çoğu zaman İran İslam Cumhuriyeti'ne muhalefet etmez, hatta kimi zaman İslam Devrimi ile siyasî birlik yapar. Bu medya kuruluşlarının internet sitelerinde yer alan kimi yazılar İslam Cumhuriyeti'nin siyasî tavrına paralellik gösterir.

Bununla birlikte bu medya kuruluşlarının bütün tavır ve tutumlarının İslam Cumhuriyeti tarafından teyit edildiği, desteklendiği söylenemez. Bu medya kuruluşları kimi zaman ahlak dışı bazı uygulamaları destekleyebilmekte, özgürlük savunuculuğu adı altında bu tür uygulamaları hoş görmekte, dolayısıyla İslamî düşünceye aykırı tavırlar sergileyebilmektedirler.

Her halükarda alternatif medya organlarının takipçilerinin sayısı çok azdır; Batılı ve kimi zaman üçüncü dünya ülkelerindeki halklar genellikle hâkim medyanın etkisi altında kalmaktadır.

Değerlendirme

İran İslam Cumhuriyeti küresel kapitalist sistemle karşı karşıya kaldığı andan itibaren hâkim medyanın hâkim üst anlatısına muhalefet etmiştir. Hâkim üst anlatıyı, Batı bloğunun en fazla ekonomik kaynaklara sahip güçlü siyasî cenahları tarafından beslenen ekonomik ve siyasî hâkim güç odakları vücuda getirmiştir.

Bu açıklamaya göre İslam Cumhuriyeti'nin Batı medyasına muhalefeti aslında uluslararası düzene muhalefettir. Öte yandan alternatif medya arasında İran İslam Cumhuriyeti'ne yakın duran medya organları bulunmaktadır. Ancak bu, takipçi sayısı az olan bu medya organlarının tutum ve tavırlarının İran İslam Cumhuriyeti'nin dış politika mekanizması tarafından tam manasıyla desteklendiği ve himaye edildiği anlamına gelmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder