Thabit Al-Arabi
Al akhbar
Chavez’in ölümünün hemen ardından büyük Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdul Nasır’la mukayese edilmeye başlandı. Çoğu, antiemperyalist ve özgür Filistin’i destekleyen politikalarıyla Chavez’in Arap olduğunu bile deklare etti. Siyasi yorumcular ve en azından Suud ve Katardan maaş almayanlar, onun Filistin davasına, İran’ın barışçıl nükleer programlarına yaptığı müspet kamuoyu desteğinde, Irak ve Libya savaşlarına karşı muhalefetine ve Suriye savaşında ki duruşuna değindiler.
Arap kamuoyunda Chavez’in hayranlık uyandırdığını ve takdir yopladığını anlamak zor değil. Chavez’in duruşu, Arap ülkelerini yöneten aciz ve zorba yönetimlerden farklıydı. Düzenlenen özgür ve adil seçimlerde çoğunluğun desteğini alarak 14 sene boyunca Venezüella’nın Cumhurbaşkanlığını yaptı.
Bu dönem boyunca, yarım yamalak okuma yazma bilen petrol Şeyhleri ve ABD sekterine yalakalık yapan acımasız diktatörler olarak onu Amerika’ya başkaldıran bir kişi gördüler. George W. Bush ile kılıç dansı yapan Körfez İşbirliği Konseyi olarak, Chavez’in Irak savaşı hakkında yaptığı kınama açıklamasını duydular.
Araplar, 2006’da İsrail, Lübnan’a saldırdığında sessiz kalan Arap rejimlerine karşılık Chavez’in İsrail’i kınayan açıklamalarını hatırlarlar. Bazıları o kadar sessiz kamıştı ki, Lübnan’daki direnişi yok etmesi için direnişi desteklemiştiler. Araplar, İsrail ve Hüsnü Mübarek 1,5 milyon Filistinliyi kuşatma altına aldığında Chavez’in, Gazze’deki o meşhur konuşmasını duydular. Onlar, 2008 Gazze katliamından sonra, Chavez’in, İsrail Büyükelçisini ülkeden kovduğunu da hatırlarlar.
Ama Chavez’in, Dünya sahnesinde bu kadar popüler olmasının, saygı ve takdir kazanmasının tek sebebi sadece Arap sorunlarını desteklemesi değildi. Arap kamuoyu, başarısız, beceriksiz ve yolsuzluklara bulaşmış Arap Rejimlerinin aksine, Chvez’in Venezüella ve Latin Amerika’daki başarılı politikalarını da takdir etti. Chavez kendi ülkesinde ciddi anlamda sosyal ve politik ilerleme sağlarken, Latin Amerika’da da önemli ekonomik ve politik bütünleşmenin oluşmasını sağladı.
Araplar, Chvez’in Venezüella petrolü kamulaştırıp, dünyadan tecrit edilmiş Venezüella halkının yaşam şartlarını arttırmak için nasıl kullanıldığında gördü. Araplar, kendilerine ait petrolün, Şeyhlerin lüks yaşamları için heba oluşunu ve Chavez’in yoksulluğu nasıl yok ettiğini de gördüler. Aynı şekilde, Araplar, iğrenç gökdelenlerin yapay adalar üzerinde yükselişini ve Chavez’in Venezüella’nın en yoksul bölgelerinde bile cehaleti ortadan kaldırmak için başlattığı sosyal-eğitim programlarını ve sağlık alanındaki çalışmaları da gördüler.
Chavez ve Nasır arasında, gerek kişisel gerekse, politik anlamda birçok benzerlikleri vardı. İkisinin de mütevazi bir geçmişi var. İkisi de kariyerlerine orduda başladı ve yaptıkları modern devrimlerle halklarının yaşamlarını değiştirdiler.
Arapların Chazev’e olan destek ve sempatileri salt duygusallıktan veya karizmasından dolayı değildi. İki lider de çok karizmatik olmalarına rağmen, insanlarla duygusal bağları vardı ve bu onlara büyük onur kazandırdı. Böylece bu durum onlara hem ülke içinde hem de uluslararası arenada başarı kazandırdı.
Chavez ve Nasır kendi toplumlarında ihtiyaç duyulan yaşam standartlarının oluşmasını başardılar. İkisi de ülke içindeki özgürlük ve sosyal adaletin sağlanmasının ancak küresel emperyalizmle mücadele etmekle mümkün olacağını anlamıştılar. Bu yüzden Chavez, Nasır, ülke içinde ve dışında tam bağımsız olmayı isteyen bütün liderler batı medyası tarafından karalanır.
Biz sık sık Arap Milliyetçiliğinin öldüğünü ve Arapların sınırları ötesindeki kaygıları paylaşmadığını duyduk. ABD’nin bölgedeki işbirlikçi rejimleri ve propagandacıları, Filistin özgürlüğünün Arapları ilgilendirmediği ve Amerikan karşıtlığının geçmişte kaldığını Araplara empoze etmek istiyorlar. Fakat Chavez’in ölümüyle, Nasır’ın hatırlanması bunun doğru olmadığını gösteriyor.
Chavez’in arkasındaki ezici destek, onun vizyonunun Arap ülkelerinin gelecekleri için örnek almaları gereken bir vizyon olduğunun göstergesidir ama bu bazı insanları rahatsız edebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder