1 Mayıs 2013 Çarşamba

"İsrail'i Koruma Adına 4+1 Arap-Türk Ekseni"


4+1 adı verilen bu eksene dahil olan ülkelerin Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Arabistan ve Filistin Yönetimi olduğu, bunlara ek olarak ise Arap olmayan Türkiye'nin de bu ittifaka sokulduğu aktarılıyor. ABD’nin bu ittifakı, isimlere dikkat çekmeden geliştirmeye çalıştığı ve daha sonra Arap olmayan bir diğer ülke İsrail'i de bu eksene dahil etmeyi umut ettiği söyleniyor.
Hilmi Musa
 
Es-Sefir
 
Yedioth Ahronot gazetesinden askeri muhabir Alex Fishman, Amerika'nın bölgede gizlice, ''4+1'' kodunu verdiği bir ittifak ekseni oluşturmayı başarabildiğini aktardı.
 
4+1 adı verilen bu eksene dahil olan ülkelerin Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Arabistan ve Filistin Yönetimi olduğu, bunlara ek olarak ise Arap olmayan Türkiye'nin de bu ittifaka sokulduğu aktarılıyor. ABD'nin bu ittifakı, isimlere dikkat çekmeden geliştirmeye çalıştığı ve daha sonra Arap olmayan bir diğer ülke İsrail'i de bu eksene dahil etmeyi umut ettiği söyleniyor.
 
Fishman; ''baskı ekseni'' diye isimlendirdiği bu ittifakın, Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry ve Savunma Bakanı Chuck Hagel'in uğraşlarının sonucu olarak doğduğunu belirtti. İttifakın öncelikli amacı bu devletler arasında, güvenlik alanında işbirliği kurmak ve bilgi alışverişinde bulunmak olarak kaydediliyor. Fishman ''Şimdiye kadar, mesela Arabistan-İsrail arasında, güvenlik alanında bir görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmediği bilinmiyor ama Amerika, iki devleti birbirine yakınlaştırmaya çalışıyor. Kerry ve Hagel'in böyle bir görüşmenin gerçekleşebilmesi için, bölgede çokça dolaşacağı görülüyor'' diye yazdı.
 
Fishman, sabık savunma bakanı Ehud Barak'ın, Amerikan idaresi ve Başbakan Benyamin Netenyahu ile, bölgesel savunma planlarını geliştirmeye çalıştığını ve sadece bir alanda -balistik füzelere karşı savunma ve alarm durumu- işbirliğinin konuşulduğunu yazdı. Bu işbirliği de İsrail'in, radar sistemlerine sahip Türkiye, Bahreyn ve Arabistan'dan bilgi alabileceği ve Ürdün gibi bir komşu ülkeye, füzelerden ve uçaklardan korunma için sistemler sağlayabileceği anlamına geliyor. Bu bağlamda Amerika'nın, muhtemelen Ürdün'e, Suriye hava kuvvetlerine karşı, Patriot füze sistemini yerleştirmesi mümkün görünüyor.
 
Fishman'ın görüşüne göre, Barak Obama'nın fikirleri, Ürdün ve Arabistan'a iletildi ama ne bu ülkelerde ne de TelAviv'de bir heyecan yaratmadı. Fishman haberinde; İsrail ile Ürdün arasındaki işbirliği listesine, Amman'ın Suriyeli muhaliflere askeri eğitim vermesine, İsrail'in kendi çıkarları için Ürdün ile koordinasyonuna ve Netenyahu'nun Amman'a gizli ziyaretine de dikkat çekti.
 
Fishman'ın yazısında, en zor olanın, İsrail'in Arabistan ile işbirliğine gitmesinin olduğu belirtiliyor ama perdenin arkasında saklı derin hadiseler de gün yüzüne çıkmaya başladı gibi. Berlin'de, şubat ayında düzenlenen savunma bakanlarının olağanüstü toplantısı ancak bu şekilde tefsir edilebilir. Arabistan Savunma Bakanı Veliaht Prens Emir Selman Bin Abdülaziz El-Suud koridorda, arkasında danışmanları, yardımcıları ve korumaları ile yürürken sürpriz bir şekilde yanından geçen, o zamanki İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ile sıcak bir şekilde el sıkışmak için bir an durup gruptan ayrılmıştı. Her iki tarafın korumaları şaşkın bir şekilde olayı anlamaya çalışırken, bir kaç dakika sonra iki bakan birbirlerine notlar verdikten sonra el sıkışarak ayrıldılar.
 
Fishman; Amerikan yönetiminin, İsrail-Arabistan arasında gerçekleşebilecek bir diyalog imkanının Netenyahu'yu cezbettiğini bildiğine işaret ediyor. Çünkü, merkezinde Arabistan'ın bulunduğu bir grup Arap devlet ile çalışmanın, İsrail güvenliği için çok önemli olduğu idrak edilmiş durumda. Bununla birlikte İsrail, Ürdün ile işbirliği ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkileri sayesinde daha önce sahip olmadığı bir stratejik derinlik kazanacaktır.

Fishman, İsrail ile Türkiye ile arasındaki sorunun diğer meselelerden daha basit olduğunu belirtiyor. Çünkü bu iki devle, geçmişten beri iktisadi, güvenlik, diplomasi ve diğer alanlarda yakın ilişki içindeydi. Ortak ekonomik çıkarlarının yanında İran ve Suriye kaynaklı ortak tehditler ile de karşı karşıyalar.
 
4+1 eksenini oluşturan ittifak, Müslüman Kardeşler örgütünün denetimi altındaki en büyük Arap devleti olan Mısır'dan hala yoksun. Mısır'ın, İran'a karşı ortak endişeleri olan 4+1 ekseninden farklı endişeleri var. Bununla birlikte Amerikalılar Mısırlıları, güvenlik alanındaki antlaşmalarda bağımsızlığı bulunan ordu ile ilişkileri geliştirerek, belki de liderlerini görmezden gelerek cezbetmeyi umuyor. ABD, bu ittifakın içinde çelişkilerin var olduğunu kabul ediyor ama herbirinin ''yetenekleri'' sayesinde bu çelişkilerin üstesinden geleceğine inanıyor. Bu ittifakın kendi çıkarlarına olacağını bildikleri gibi, İsrail ile Filistin arasındaki uzlaşma fırsatlarını da güçlendireceğini düşünüyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder