2 Mayıs 2013 Perşembe

ANALİZ » "Suriye'yi Vurma Planları: İsrail Karadan, Amerika Havadan"


"Bazı diplomatlar bunu yalanlasa da Suriye'ye karşı operasyon hazırlıkları var mı? Arap ve Batı kaynakları bu soruya evet cevabını veriyor. Arap ve Batılı güvenlik kaynaklarında, Şam'ın havadan vurulma planlarının yanında Golan ve Deraa'dan fırlatılacak füzelerle hedef alınması beklentileri var."
Muhammed Blut
Es-Sefir
Bazı diplomatlar bunu yalanlasa da Suriye'ye karşı operasyon hazırlıkları var mı? Arap ve Batı kaynakları bu soruya evet cevabını veriyor. Arap ve Batılı güvenlik kaynaklarında, Şam'ın havadan vurulma planlarının yanında Golan ve Deraa'dan fırlatılacak füzelerle hedef alınması beklentileri var. İsrail de Suriye ordusunun karargahları ile Hizbullah'ın, Batı Bekaa ile Kuzeydoğu Şam arasında süren iletişimini kesmeyi hedefliyor.
Arap ve Batılı güvenlik kaynaklarına göre hazırlıklar yüksek hızda devam ederken, kaynaklar, görev dağılımının, İsrail'in kara harekatını ve Amerika'nın da füze ve hava saldırılarını üstlenmesi ile sonuçlandığını belirtiyorlar. Müdahale planları, Amerikalı senatör John McCain'in daha önce önerdiği, Şam'daki bazı yönetim binalarını ve komuta zincirini füze saldırılarıyla hedef alarak, Suriye ordusunun Deraa'da savaşan tugaylarıyla ilişkisini kesmek ve muhaliflere başkentin yolunu açmayı da kapsıyor.
Ürdün'de son aylarda eğitilerek az bir deneyim kazanan Özgür Suriye Ordusu güçlerinin, Şam'a tekrar yüklenme hamlesinde -özellikle, Deraa-Şam sınırlarında görev yapan 5 tümen ve bunlara bağlı bir çok tugaya karşı- esas rolleri olacaktır.
İsrail kara kuvvetlerinin Golan taraflarından başlayarak, Suriye ordusuna bağlı-konuşlanmış birliklere ve Hizbullah'ın Batı Bekaa'daki karargahlarına ve Şam'a doğru uzanan dağ etekleri ile geçiş noktalarına karşı müdahale senaryosunun ise Güney Lübnan'daki karargahları, Zebedani'de konuşlanmış Suriye 2. kolordusundan ve Filistinli güçlerden ayırma hedefi var. Amerikalılar da kimyasal silahların, Hizbullah'ın  veya selefi grupların eline geçmesi korkusundan dolayı silah depolarına füze saldırıları gerçekleştirebilir.
Amerikan başkanı Obama'nın, Suriye'de herhangi bir  askeri operasyona açık karşı çıkışı nedeniyle yukarıdaki askeri analizler diplomatik tahliller ile nadir olarak kesişebiliyor.
Amerikalı bir yetkili ''Suriyeliler, inşa sürecindeki nükleer komplekslerinin imha edilmesinden sonra, geçen senelerde, hava savunma sistemlerini güçlendirmek için daha çok efor sarf etmeye başladılar'' dedi. İsrail 2007 yılının Eylül ayında, Deyr El Zor'daki bir merkezi vurmuş, Amerika Suriye'yi nükleer kompleks inşa etmekle suçlamış ama  Suriye bunu yalanlayarak vurulan merkezin askeri bir araştırma merkezi olduğunu açıklamıştı.
Batılı bir kaynak da Es-Sefir'e; BM'deki üyelerinin, Amerikalılar ile New York'taki görüşmelerinde dolaşan bazı raporlardan bahsedildiğini aktardı. Raporlarda; Suriye'nin bazı ordu güçlerinin, komuta ve yönetim binalarının ve kimyasal silah depolarının vurulma olasılığının azaldığını aktaran analizlerin dikkate alınmaması gerektiğinden bahsediliyor.
Büyük olasılıkla, kimyasal silah kullanımı ile ilgili  soruşturmalar yapılmadan ve hakikat ortaya çıkarılmadan önce, Suriye ordusunun haftalardır bütün cephelerde sağladığı ilerlemeyi sınırlandırmak için aceleyle davranılacak. Özellikle Suriye ordusunun Şam kırsalında 10 günlük savaştan sonra kontrolü sağlaması ile muhalefet, ''Şam Savaşı'' için  yeninden yüklenme gücünü kaybetti. Muhalefet Doğu Guta'daki etkisini kaybetti. Muhalefetin aynı zamanda Lübnan ve Ürdün'den gelen yardım yolları kesildi. Havaalanı yolunun da güvenliği sağlandığı gibi; Suriye ordusu, muhalefeti, daha önce kontrol ettiği bölgelerden izole ederek Şam'a saldırı olasılıklarını ortadan kaldırdı. İzole edilen silahlı grubun başında İslam Şehitleri Tugayı geliyor. Ordu; aylar sonra, Halep, Ksayr, Humus ve İdlip'e kadar uzanan bazı cephelerde insiyatifi de ele geçirdi.
Diplomatik açıdan baktığımızda, Suriye muhalefetine silah ambargo kararını kaldırma çağrısının dondurulmasından beri, diplomasinin geri çekilme çizgisi üzerinde olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte  Batılılar, Suriye'de kimyasal silah kullanımını araştırılması hakkında uluslararası baskıyı empoze ediyor. Özellikle Fransız istihbarat servislerinin baskıları sonucu olarak, silahların güven vermeyen grupların eline düşmesinden korkan Fransa ve İngiltere, silah ambargosu kaldırılsın çağrılarını bir kenara bırakıp geri çekildiler. Bu geri çekilmenin ardından, Fransa bu sefer, Suriye ordusunun muhaliflere karşı savaşta kimyasal silah kullandığından şüphelenmeye başladı. Fransa Dışişleri Bakanı Loran Fabius ''Suriye'de kesinlikle kimyasal silah kullanıldığına inanıyorum'' derken diğerleri, Amerikalılar ve İngilizler ''Kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını bilmiyoruz ve bunu araştırmaya çalışıyoruz'' diyor.
Şu anda İngiltere, İsrail ve  Amerika, kapsamlı bir kimya laboratuarında Suriye rejimine karşı, kimyasal silah kullanımı ile ilgili delil için araştırmalar yapıyorlar. İsrail askeri istihbaratı, Suriye ordusunun muhaliflere karşı kimyasal silah kullandığı yönünde bazı deliller elde ettiğini belirtti. Suriye muhalefeti; geçen son baharda Şam kırsalında, kimyasal silah saldırısı sonucu öldüğü varsayılan kurbanlardan kan ve saç örnekleri alarak CIA'ye verdi ve Amerikan istihbaratı da bu örnekleri incelemeye başladı. İngiltere ise, Şam kırsalından alınan bir toprak örneğini inceledi ve İngiltere Başbakanı David Cameron'a göre kimyasal silah izleri bulundu. Ama uzmanlar, bu kimyasal silah izlerinin bulunduğu örneklerin muhalefet tarafından; Suriye ordusunun kimyasal silahlarını depoladığı bölgelerden alınmış olabileceğini söylüyor. Bunun yanında kimyasal silah izleri, bu silahın kim tarafından kullanıldığı sorusuna cevap vermiyor.
Askeri seçenek olasılığının azaldığı bu zamanlarda, Fransa ve İngiltere, Birleşmiş Milletlerde, özellikle Suriyelilere  karşı  hücuma kalkıştılar. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'u, Irak'ta olduğu gibi kitle imha silahlarını denetleyecek bir komite kurulması için ikna etmeye çalışıyorlar. Bu komitenin sadece, Halep Han El Asel'de 19 marttaki kimyasal silah kullanım iddialarını -ki bu Suriye rejiminin talebiydi- araştırması istenmiyor. Fabius bu konuda şunları söyledi: ''Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinden, Suriye'nin tamamen teftiş edilmesini talep ettik. Böylece gerçekte neler olduğunu öğrenebiliriz ama Suriye bunu reddetti.'' Ban Ki Moon dün acilen, Suriye yönetimine; Birleşmiş Milletlerden uzman bir ekibin, Suriye savaşında, sahada kimyasal silah kullanımı ile ilgili araştırmalarının ''ertelenmeden ve ön şartsız'' kabul edilmesi çağrısı yaptı.
Büyük olasılıkla, Batılıların, Ruslara ve Suriyelilere karşı Birleşmiş Milletler'deki 3. savaşı da başarısızlıkla sonuçlanacak. Genel Kurul'da, Suriye'nin Birleşmiş Milletler'den kovulup koltuğunun Koalisyon'a verilmesi kararı çıkartma girişimleri ve Suriye'nin kimyasal silah kullanımını araştırma komitesi talebini uluslararası denetleme komitesine dönüştürme girişimleri ile birlikte başarısız olunca Batılılar, Suriye'ye müdahale olasılığını arttırma ve Suriye'nin vurulmasını sağlamak adına, BM ile hiç bir alakası olmayan istihbarat bilgilerini kullanıp ikinci bir komite kurulması için tekrar girişimde bulundular.
Ruslar her zaman olduğu gibi hızlıca hareket geçip, Batılıların Suriye'yi kınayan analizlerini ve beklentilerini reddedip Irak tecrübesinin Suriye'de tekrarlanmasına izin vermeyeceklerini açıkladılar. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ''Batılı güçlerin Birleşmiş Milletler'i, Suriye'de kimyasal silah kullanımı ile ilgili kapsamlı bir araştırma sürecine çekme girişimleri, Suriye'deki iç savaşa katılma adına ortam hazırlamadır'' dedi. Ardından ''Bazı hükümetler ve dışişlerinden sorumlu bir çok taraf, Suriye rejiminin devrilmesi için kullanılacak herhangi bir yönteme kabul veriyor. Velakin kitle imha silah kullanımı mevzusu çok tehlikeli bir konudur. Bu mevzu şaka da kaldırmaz, ciddiye alınması gerekiyor. Ayrıca, coğrafi ve siyasi hedeflerin bu mevzu üzerinden düşünülmemesi gerekiyor'' dedi. Rusya, Güvenlik Konseyi'ndeki ortaklarına, Suriye'deki iç savaşa kimyasal silah mevzusunu öne sürerek müdahale edilmesi konusunda uyarıda bulundu.

Suriye ile ilgili son durum analizler için tıklayınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder